sağ baştan

Pazar, Aralık 19, 2010

trajikomik

nicedir yazmaya çalışıyorum ama bir türlü olmuyor
en büyük engelse bizim kızın burnu.
ümm gitti gideli iyice melankolik takılır oldu hatun kişi.illa gece gündüz kucağımda
yanağı yanağımda , kolu kolumda olacak! burnunu da kucağımdaki netbook'u yere atmak için sinsice kullanmıyor değil. sürekli ilgi isteyen bebeğimi öpüp koklarken de klavyeden uzaklaşıveriyorum.














ilginç olduğunu söyleyemem günün,
ama ilginç replikler kaldı kulağımda.
bugün en çok satıcılar çekti dikkatimi özellikle selpak al'cılar.
mecidiyeköy  metrosunun oracıkta
'biiiirr mendil al
biirrrr mendil al

biiiirrr mendil al bir ıslaaakk mendil al'
şeklinde vurgusunu ' bir 'den ' ıslak mendile 'çeken teyze








metrobüs yolunda ise
'mendil alınııızzz
mendil alınıızzzz'
diye bağıran kibar amca.












yine de en çok ellerinde koca koca gazetelerle beyoğlu'nu yaya trafiğine kapatan solcu gençliğe uyuz oldum.

ve yine en anlam veremediğim bir grubun broşür dağıtırken 'ingilizce' diyip kurs şeysilerini eline tıkıştırmaya çalışan ' vurdumduymaz' propagandacı halleri. bari azcık inanmış gibi yap o şirkete di mi?
hem 'ingilizce' ne ya!
kurs de eğitim de bişey de.'ingilizce' çat broşür elinde!

bir de güldüren detaylar varki bunlardan ilki taksim metro da yabancı bir amcanın birilerine soru sorarken
soru sorduğu kızın yanıtlayamaması ve arkasına bakıp 'ingilizce bilen var mııı?' diye çığırmasıyla
herkesin amanın kaç kaç kaç edasıyla ordan oraya dağılması ve niyeyse bu genç bayanın' ne biçim ülke ne biçim insanlar nasıl bir Türkiye yabancı dil bilen nasıl olmaz' diye höykürmesi. sanki kendi Türk değil sanki o yabancı dilden muaf geldi bu hayata!

hayat garip evet ama sanki bizim ülke daha bir enteresan?
bilmiyorum belki de ben yanlış pencereden bakıyorum.


 gelelim ümm'eeee
'herşey vatan için' diye bağırırken sesi gitmiş kocamın.
bu sabah olmayan sesi ile konuşmaya çalıştım.
bir grup insanı 5,5 ay işinden gücünden edip ve kelimenin tam anlamıyla hiçbir şey yaptırmadan
çok şey yapıyormuşcasına 'herşey vatan için' diye bağırtma eylemine askerlik görevini yerine
getirtmek gibi bir anlam yükleniyor ya pes doğrusu.
bugün yani tam bir hafta sonra ilk kez banyo yapmışlar.
ve dahası bütün gün bahçede gezip temizlik yapmışlar.
bu ne çelişki vatan sadece bir kara parçası değilki!
onu vatan kılan üzerinde yaşayanlar aynı zamanda.
onlar pis dururken tabanı temizlemek neyin nesi?

sanırım hayat herşeye rağmen güzel.

nefes aldığım için mutluyum,kendimi ifade edebilecek yetiye sahip olduğum için de.
ve daha pek çokları için.
hem bunlar da olmasa ne yazardım ben bugün di mi diyerek bu garibanı avutuyor,
iyi geceler diliyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...