sağ baştan

Pazar, Kasım 18, 2012

Bu sabah...



Beni dinlemek zorunda değilsin elbette.
Ama ne güzel olurdu dinleyebilseydin.
Mutluyum senin adına, umarım herşey yolunda gidiyordur.
'Göründüğü gibi olmadığını' söyleyip kızmaya kalkarsın şimdi;azarlamakla karışık.
İlginçtir hiç utanmam. İlginçtirden de ziyade alışkanlıktır belki de.
Yaslanacak omuz aramak zordur elbette.
Bulmuş olmanın verdiği mayışıklığı bile izlemek güzel.
Bir pazar şarkısı seçme şansım olsaydı sana o da bu olurdu.
Kutlu ve mutlu olsun.
Herşey hep gönlünce olsun.

Cuma, Kasım 09, 2012

ne yani?



Beklemek fiili de alışılageldi.
Ama bir de neyi, neden beklediğimizi bilsek.

Perşembe, Kasım 08, 2012

basit

iç sesim sana diyecek birkaç sözüm var.
öncelikle zıkkımın kökü.
sonracıma; ne kadar da arsızsın.
dahası yeniden zıkkımın kökü.
en son olarak ise ya otur ödevine bak, ya da kalk zıbar yat.

ready to go ama işte...



gebersem de söylemeyeceğim artık kimseye seni.
senden bahsetmek çoğaltmakmış çarpanlarınla çarparak yine seni sanki.
yok yok sankilikten öte; öyle. öylenin ta kendisi.
'hayat kısa, kuşlar uçuyor.'
ikimizin gökyüzü de şuan ağlıyor.
öyleyse bu hüzün gereksiz.
bu kadar ortak nokta varken;
güzelliğine içelim, mutluluk daha erken.

Çarşamba, Kasım 07, 2012

görecek günler var daha

vıcık vıcıklık nefretliktir.
gelip geçicidir.
biter, tükenir.
iyi değildir,hiç olmayacaktır.
tecrübeyle sabittir.

Salı, Kasım 06, 2012

hep aynı nakarat

Hayat ne çok süprize gebe.
Ve zaman ne kadar da çabuk geçiyor aslında dilde değil sadece özde de.
Ergenlik dönemlerim diye isimlendirdiğim dönemin bir tık ötesine gelebilmek için o yaşımın 1/3'ünü yeniden yaşamak durumunda kaldım;oldum 27.
Daha dün 15 idim oysa boyum az daha uzasa ya diyordum.
17 idim,mutluydum bir Teoman şarkısı benden bahsediyor diye.
Reşit oldum sonunda, büyüdüm 18 idim.
2 ile başlayan ilk yaşımdın 20.
Aşık oldum seninle 21.
Kalbim yandı eridim bittim 22.
Küllerimden doğdum,çokça sevildim 23.
Son 4 yıla gelince. Size ne bir başlık koyabiliyorum ne de böyle bir cümleyle özetleyebiliyorum.
Büyüdüm, büyüdüm,büyüdüm.
Kabullendim. Öğrendim. Sabrettim.
Ediyorum, bekliyorum.
Hayat senden çok şey beklemiyorum.
Kaldı ki bu saatten sonra olsa da olur olmasa da inan.
Kalbim atıyor ya hızlı hızlı olsun sen boşver beni.
Beni bilirsin hep böyleydim.
Olur olmadık doluyor ya gözlerim.
Sen kulak asma.
Beni bilirsin hep duygusaldım.
Öyle olmasaydım, hiç bu kadar yanar mıydım.
Ben en çok sevmeyi, sevilmeyi sevdim hayat.
Gerisi boş, gerisi bayat...

Pazartesi, Kasım 05, 2012

hepimiz

zamanın birinde aynı evi paylaştığım, tez zamanda kaynaştığım bir zat-ı muhterem vardı. kötü zamanlarımdı, bazen beni anlıyor, bazense anlıyor gibi yapıyordu. beni gereksiz fazla seviyordu anlamıyordum sebebini. hayatımda ilk kez bir arkadaşım üşüyorum diye ayacıklarımı ovuyordu üşüdüğüm akşamlarda, başım ağrıdığında viksle masaj yapıyordu falan. gecenin bir yarısı elinde tostla odamın kapısı çalıp o zamanlar hoyratça ve yalnız takılmalarıma sevecen tavırlarıyla son vermeye çalışıyordu. hayatta hiçbir hamlemiz, yaşam tarzımız, görüşümüz, zevklerimiz zerre uyuşmasa da kardeş belledim böyle hemencik kendisini bende. çok ağlaktım o dönem. üzülüyordu belli ki, hem seviyordu da beni. neyse bir sevgilim oldu, sevgilimi ortak kullanalım istiyor gibiydi. gidilecek yerlere, takılacak ortamlara o karar veriyordu;sinirleniyordum. bir de kıskanıyordum elbette,anlamaya çalışıyordum. ne yapmaya çalışıyordu falan. derken tez zamanda bittiilişki; zaten biraz onun biraz benim biraz da hepimizin mallıklardından.
gün geldi, devran döndü,uzaklara gittim. ömürlük yarimi buldum. döndüm, daha tanışma aşamasında yine bir yakınlık falan dedim bu kez olmaz.mesafe koydum. uzaklaştık, tavır aldık ve evleri ayırdık sonunda. küsmedik elbet ama eskisi gibi iyi de değildik. zaman geçti, sevgilisi oldu. bir gün baktım panter emel oluvermiş. bir o var, bir de yari. yaa dedim nasılmış? demedim tabii ama umarım beni anlıyordur dedim. çok sevdi onu.uzunca bi dönemdi.sene itibariyle 5 yıl olmuş olabilir zaar belki daha da fazla. yıllar sonra siktiriboktan sebeplerle benimle görüşmek istemediğini yazdı. sms yoluylan.tam ergenlikti yaşananlar anlayacağınız. iyi dedim sen bilirsin. az önce yüz kitabında gördüm aldatılmış, ayrılmış. koca koca da yazmış ben büyüdüm gibi o hala ergen. neyse pek garip geldi. onu tanıdığım ilk günlerde ağzımdan onun duvarına yazdığına benzer cümleler çıkardı hep. insanın aylardır gözünün içine baka baka.sevdiğini söyleye söyleye aldatııldığını öğrenmesi çok ama çok kötü bir duygu..emeğime,geçen senelerime,hayallerime,sevgime yazık ettin .sevmediğim yalanlar,gözümün önünde bitti...yazık oldu çok yazık...tek duam allahından bullursun inşallah!!!!tek tesellim de bunu görmek ve öğrenmek oldu..sana bundan sonra edeceğim tek dua önümdeki seneleri bana yalansız ,dolansız bahşetmiş olman...!!!! neyse öyle işte. yani sanki herkesin farklı yerlerde benzer hikayeleri var gibi. sanki herkes ben gibi, sen gibi.
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...