güzel bir olacaktı( emin değildim ama umutlarım vardı). uzun zamandır yarım gün keyfi yaşamamış,eve dönüp kıçımın üstünden vakitlice oturamamıştım. annemden sözler aldım. evimin hanımı olacak,mis kokacaktım;kıyı bucak temizlik yapacaktım ve annem de yardımcı olacaktı;sözdü,söz...
telaşla iş yerinde günü kurtarmaya çalışırken aniden gelen sms ile irkildim. ales başvurusu için son gündü peki ben işlerimi halletmiş miydim?
önceki gün para yatmıştı nasıl olsa, pc başında 5 dakikalık bir uğraş için bu uyarıyı neden almıştım?
neyse aklıma gelmişken deneyeyim dedim. yüce adresi arama çubuğuna giriverdim; osym.gov.tr online bölümünde koca uyarı 'haddini bil,başvuru merkezine gidiver' beliriverdi. nerdeydiki bu illet yer.
doğru yaa yine kıçımın dibi denilecek mesafe idi ne vardıki 10-15 bilemedin 20 dakkaya hallolurdu bu iş.
önce kutsal yeri arayıp makbuz getirmek zorunlu mu diye duyarlı bir kimlik olarak soruverdim. yanıt 'evet' idi. sonra bankaya koşup makbuzu aldım ve okulun yolu göründü uzaktan. kapıya gelene kadar herşey iyi ve hoş göründü gözüme. bardaktan boşalırcasına yağan yağmur ise olayın tuzu biberi. kapıdan girerken şöyle ip gibi uzanıveren kimlikler çarptı gözüme. korktuğum, korktuğumun da ötesinde canlanıverdi gözümün önünde. az gittim uz gittim,bir ara tutamadım kendimi ve 'var mı bunun sonu' sorusunu sormadan edemedim. ve kara göründü. aç susuz,çaresiz bir 3.5 saat,o soğukta yanımdan salına salına geçen sokak köpekleri ile birlikte veterinerlik fakültesinde ayakta dikildim. ve benim gibi onca insan. bir başvuru idi oysaki,tüm bilgilerimin zaten yer aldığı,kimlik numaranın ekrana düşmesiyle her haltımı göründüğü yere ben neden başımı vuracaktım bilemedim.
hayallerim bitti.günüm bitti.ömrümden yedim.
ben bugün bir kez daha ösym'ye lanet ettim!