Ben bir telekomünikasyon firmasında çalışıyorum evet.
Anlatamadığım,anlaşılamadığım bir iletişimsizlik halinde geçinip gidiyoruz orta halli işte.
Bazen sıra almasını istediğin kişi
- Koyun olmam ben! diyebiliyor.
Bazense buraya ne yazayım dediğinde nakil yapmak istediğiniz numarayı cevabı sonrasında yazıyla o boşluğa
-Nakil yapmak istediğim numara! yazabiliyor.
Bazen dialog aynen şu olabiliyor.
- Tamam mı işim.
-Evet
- Bitti mi şimdi
-Evet.
-Birşey yapmama gerek yok di mi?
-Evet.
-Peki gidebilir miyim!
Ama bugün yaptığım telefon görüşmesi akıllara ziyandı.
Olay bir kişinin kimliği belirsiz sebeplerle siteye yazdığı şikayet sonucu kendisine geri dönüşüm neticesinde vuku buldu,bulmaz olaydı.
-Merhabalar......'dan arıyorum bir şikayetiniz mevcut kayıtlarımızda.
-Merhaba evet.
-Nasıl yardımcı olabilirim size.
-Öncelikle şikayetimin son iki cümlesini bana oku.
-Peki'Beni avukatınız aramasın'(özetle)
-Avukat mısınız?
-Hayır.
-Emin misin?
-Evet.
-Haksız kazanç elde ediyorsunuz?
-Neye istinaden bu karara vardınız?
-Faturam neden fazla?
-13,92 TL sabit ücret.
-(çığlık çığlığa) Ben senin kaç senelik müşterinim ne ücreti?
-Paketiniz,içinde bulunduğunuz paketin ücreti bu şekilde.
-Bana paket deme.
-Peki bu ücretin açılımını şöyle anlatayım.
-Hani avukat değildin?
-Avukat değilim sadece sorunuzu yanıtlamaya çalışıyorum.
-Bana avukatlık yapma çabuk bana cevap ver.
-Peki paketiniz...
-Bana paket deme tahrik oluyorum.
-Peki sabit ücretiniz.
-Bak şimdi terbiyesiz cümleler kurarım.
-İsterseniz bu konuda.
-Bana edebiyat parçalama.
-Ama konuşamıyorum nasıl edebiyat yapayım?
-Konuşma bana,benimle başkası konuşsun tahrik oluyorum küfür ederim.
-Peki hattınızdan .... numaralı bilinmeyen numaralar servisine arama yapmışsınız.
-EEEEEEEEEEEE
-4,54 TL ücreti var.
-Yani?
-Fatura ücretinizde bu kalem yer alıyor. Ayrıca?
-Yok sen avukatsın!
Diye devam etti gitti.
Toplumumuzda şizofren insan sayısı her ne kadar tespit edilemese de gün geçtikçe artmakta ve bu oranın bölge nüfusuna düşen sayısının her gün tarafımı ziyaret ettiğine bende gün geçtikçe daha da inanmaktayım.
Zira özellikle gizli dönemdeki bulguların ilk maddesi aynen şöyle der
-Dağılma öncesinde birtakım takıntılar ortaya çıkmaktadır.Araştırmalar ortaya koymuşturki hastalık öncesinde kişiler bazı konularda mantıksız bir şekilde aşırı uğraşmaya başlamaktadır. Hastalar herşeyi abartılı yaşamaya başlamaktadır.
Bu durumda anladık it happens sometimes ama yine de sorarım WHAT CAN I DO SOMETIMES?
sağ baştan
Çarşamba, Şubat 23, 2011
Pazartesi, Şubat 21, 2011
Medikal Park Bahçelievler'e mektup...
Özel bir hastanenin tarafımdan fazla tahsil ettiği 30 TL'yi iade alma serüvenim!
Sayın yetkili,
Daha önce tarafınıza ulaştırmış olduğum şikayetim neticesinde Halkla İlişkiler Birimi'niz tarafıma geri dönüş sağlayarak ücret iademi gerçekleştireceğinizi ve söz konusu ücreti ödeme yaptığım vezneden alabileceğimi belirtmiştir. Söz konusu ücreti tahsil etmeye hastanenize geldiğimde daha önce de tarafıma yardımı reddeden Pınar Pamukçu isimli çalışanınız ücret iademin olduğunu duyunca ısrarla bunun mümkün olamayacağını bildirdi. Kendisine Halkla İlişkiler Birimi'nden telefon aldığımı söylemiş olmama rağmen farklı birimleri arayarak 'Telekom müşterisi ve fark ödeyecek bu olmalı ücret iadesi söz konusu olmamalı' gibi konuşmalar gerçekleştirmiştir. Konuşmaları gözümün önünde yapan ilgili şahıs ardından şahsımdan bahsederken 'BU' diye bir sıfat kullanmıştır. İşin içinden çıkamayacağını anladığında yanına gelen takım elbiseli sorumlusuna ( Hakan Bey olmalı sanırım ismi) ne yapması gerektiğini sormuştur. Bana herhangi bir soru yöneltmeyen sözde takım lideri madem ödemeyeceğini düşünüyor gitsin firmasından ücretini talep etsin yorumunu yine gözümün önünde sunmayı ihmal etmemiştir. Sinirlerimi alt üst eden bu iki şahısın çözüm üretemeyeceğini anladığımda en alt kata indim Halkla İlişkiler Odası kapalı olduğundan danışmadaki görevliye kendilerini aramasını rica ettim. Aklın yolu bir mantığıyla danışmadaki görevli Halkla İlişkileri arayıp alacağım olduğunu doğruladı ve beni tekrar aynı vezneye yönlendirdi. Bu kez Pınar Hanım bana bu işin ne kadar süreceğinden haberdar olup olmadığımı küçümser bir tavırla belirtti ve bir iki yeri daha aramaya devam etti aradığı tüm kişilere durumu anlatırken' ücret alacakmış ki almamalı ' ifadesini kullandı. Sabrımı daha fazla zorlayamayarak kendisinden yorum beklemediğimi şikayetimin zaten sonuçlandığını yorumsuz bir şekilde çözüm üretmesi gerektiğini belirttim. Bana ellerini uzatarak 'Susun lütfen' diyen çalışanınız tarafıma yapmış olduğu çıkışların en düzeysiz noktasına ulaştı. Ne zaman gişeye gitsem önünde yer alan diş muayenhanesinde bacak bacak üstüne atarak beylik sohbetler eden çalışanınızın tarafıma 5 kez anlatmış olmama rağmen anlamaması sebebiyle yorumlarnı eksik etmesini rica ettiğim an'SUSMAM' gerekliliği yönünde emir getirmiştir.
İlgili kişinin tarafımdan özür dilemesini ve personellerinize çeki düzen konusunda gerekenlerin yapılmasını sadece kendim adına değil sorunlarını buraya dahi taşımayı bilmeyen ancak bu haklarından yoksun oldukları anlamına gelmeyen tüm vatandaşlar adına rica ederim.
İlgili günde 5 dk içinde alabileceğim 30 TL ücret için yarım günümü harcadım ve öğle yemeğime geç kaldığım için 15 TL ücret ödemek durumunda kaldığımı da ayrıca belirtmek isterim.
Saygılarımla.
Sayın yetkili,
Daha önce tarafınıza ulaştırmış olduğum şikayetim neticesinde Halkla İlişkiler Birimi'niz tarafıma geri dönüş sağlayarak ücret iademi gerçekleştireceğinizi ve söz konusu ücreti ödeme yaptığım vezneden alabileceğimi belirtmiştir. Söz konusu ücreti tahsil etmeye hastanenize geldiğimde daha önce de tarafıma yardımı reddeden Pınar Pamukçu isimli çalışanınız ücret iademin olduğunu duyunca ısrarla bunun mümkün olamayacağını bildirdi. Kendisine Halkla İlişkiler Birimi'nden telefon aldığımı söylemiş olmama rağmen farklı birimleri arayarak 'Telekom müşterisi ve fark ödeyecek bu olmalı ücret iadesi söz konusu olmamalı' gibi konuşmalar gerçekleştirmiştir. Konuşmaları gözümün önünde yapan ilgili şahıs ardından şahsımdan bahsederken 'BU' diye bir sıfat kullanmıştır. İşin içinden çıkamayacağını anladığında yanına gelen takım elbiseli sorumlusuna ( Hakan Bey olmalı sanırım ismi) ne yapması gerektiğini sormuştur. Bana herhangi bir soru yöneltmeyen sözde takım lideri madem ödemeyeceğini düşünüyor gitsin firmasından ücretini talep etsin yorumunu yine gözümün önünde sunmayı ihmal etmemiştir. Sinirlerimi alt üst eden bu iki şahısın çözüm üretemeyeceğini anladığımda en alt kata indim Halkla İlişkiler Odası kapalı olduğundan danışmadaki görevliye kendilerini aramasını rica ettim. Aklın yolu bir mantığıyla danışmadaki görevli Halkla İlişkileri arayıp alacağım olduğunu doğruladı ve beni tekrar aynı vezneye yönlendirdi. Bu kez Pınar Hanım bana bu işin ne kadar süreceğinden haberdar olup olmadığımı küçümser bir tavırla belirtti ve bir iki yeri daha aramaya devam etti aradığı tüm kişilere durumu anlatırken' ücret alacakmış ki almamalı ' ifadesini kullandı. Sabrımı daha fazla zorlayamayarak kendisinden yorum beklemediğimi şikayetimin zaten sonuçlandığını yorumsuz bir şekilde çözüm üretmesi gerektiğini belirttim. Bana ellerini uzatarak 'Susun lütfen' diyen çalışanınız tarafıma yapmış olduğu çıkışların en düzeysiz noktasına ulaştı. Ne zaman gişeye gitsem önünde yer alan diş muayenhanesinde bacak bacak üstüne atarak beylik sohbetler eden çalışanınızın tarafıma 5 kez anlatmış olmama rağmen anlamaması sebebiyle yorumlarnı eksik etmesini rica ettiğim an'SUSMAM' gerekliliği yönünde emir getirmiştir.
İlgili kişinin tarafımdan özür dilemesini ve personellerinize çeki düzen konusunda gerekenlerin yapılmasını sadece kendim adına değil sorunlarını buraya dahi taşımayı bilmeyen ancak bu haklarından yoksun oldukları anlamına gelmeyen tüm vatandaşlar adına rica ederim.
İlgili günde 5 dk içinde alabileceğim 30 TL ücret için yarım günümü harcadım ve öğle yemeğime geç kaldığım için 15 TL ücret ödemek durumunda kaldığımı da ayrıca belirtmek isterim.
Saygılarımla.
Pazar, Şubat 20, 2011
sevmiyorum işte var mı diyeceğin...
00:28 saat. bir pazar gününe daha girdik kızımla. yanımda mum ışığında horul horul uyuyor kendisi battaniyesine sarılarak. ayağa kalktığımda kazara o da kalkıyor ve sonra koltuğa oturmamla yeniden uyumaya başlıyor. bugün ayakları kirlenmiş diye yıkamıştım ıslak patileriyle kapının önünde beş altı adımlık izler bırakmış minin minik gördükçe mutlu oluyorum:)
iyiki o var. insanı evine bağlayan,geri dönmesi için sebep olan.iyiki o var ne yaparsan yap ya da ne yapmazsan yapma seni herşeye rağmen tüm kalbiyle seven. oysa ne kadar nankör tipleme var çevremde. ne verirsen daha fazlasını isteyen ve kendini dünyanın merkezine koyarak at gözlüklerini giyinen. ama en tahammül edemediğim aptal rolüne bürünenler. safa yatıp seni sonuna kadar sömürenlere nasıl tahammül edebilirsinki! seni cin ilan edip kendi adam çarpan ama bi şekilde yine suçlu olduğuna inandıran.
sabırla beklemekten başka elden birşey gelmez şu süreçte tek dileğim şu ki Allah kimseyi sevgisiz ve yalnız bırakmasın. son zamanlarda toplumda ki en büyük ve çözülmez problem bu gibi geliyor.insanlar bencilleşiyor,insanlar yalnızlaşıyor ve her yalnız ayrı bir hiddetle saldırıyor etrafına. içinde bulamadığı huzurun hesabını senden sorar oluyor hoyratça. ve sen buna seyirci kalmak durumunda kalınca başlıyor asıl büyük sınav. bakalım şimdi sırada ne var?
iyiki o var. insanı evine bağlayan,geri dönmesi için sebep olan.iyiki o var ne yaparsan yap ya da ne yapmazsan yapma seni herşeye rağmen tüm kalbiyle seven. oysa ne kadar nankör tipleme var çevremde. ne verirsen daha fazlasını isteyen ve kendini dünyanın merkezine koyarak at gözlüklerini giyinen. ama en tahammül edemediğim aptal rolüne bürünenler. safa yatıp seni sonuna kadar sömürenlere nasıl tahammül edebilirsinki! seni cin ilan edip kendi adam çarpan ama bi şekilde yine suçlu olduğuna inandıran.
sabırla beklemekten başka elden birşey gelmez şu süreçte tek dileğim şu ki Allah kimseyi sevgisiz ve yalnız bırakmasın. son zamanlarda toplumda ki en büyük ve çözülmez problem bu gibi geliyor.insanlar bencilleşiyor,insanlar yalnızlaşıyor ve her yalnız ayrı bir hiddetle saldırıyor etrafına. içinde bulamadığı huzurun hesabını senden sorar oluyor hoyratça. ve sen buna seyirci kalmak durumunda kalınca başlıyor asıl büyük sınav. bakalım şimdi sırada ne var?
Çarşamba, Şubat 09, 2011
neden?
hiç edinmediğimiz huzuru alarak yanımıza masmavi gökyüzünün altında uzansak ya toprağa.evet kum değil toprak olsa altımızda. sabredemeklerim,sabredemediklerin kavgasından kurtulup biz olduğumuz ve yine birlikte olduğumuz için,yanyana olduğumuz için gülümseyerek hayata;hiçbir zaman kaygısına yer vermeksizin yanımızda göz göze geldiğimizde kızarsa o beyazlıklar. zaman kayıp gittikçe avuçlarımdan,tanıdıkça her yeni kimliği neden diyorum hep neden, bu kadar ilgisizler yerine bir sen olmadın,olamadın neden?
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)