Tadından yenmez bir bayram yaşadığım için yayında ve yapımda emeği geçen herkese teşekkürlerimi bir borç bilirim. Hiç unutulmayacak anıları içinde barındıran bu özel ve güzel günlerden bir sonraki yazımda bahsedeceğimdir.
Baba omzundan sabahın erken saatlerinde milli bayram kutlamalarına katılmışlığım yok benim. Böyle hikayeleri de gıpta ile dinlerim. Ama elbette bende öğrenci oldum, bende öğretmenlerimin eşliğinde gösteriler hazırladım, stadlarda şiirler okudum, elimden bayrağımı eksik etmedim. Hem milli, hem dini bayramlarımızı hem çocukluğumda hem gençliğimde iliklerime kadar hissederek yaşadım.
Oysa artık herşey sanal! Hiç evden çıkmayan insanlar, birbirinin yüzüne bile bakmayan nesil sabah kahvaltılarının ardından facebook sayfalarının kapaklarını bayraklarla donatıp, yaşasın cumhuriyet nidaları atmaya başladılar. Tıpkı bundan 1 gün önce sona eren dini bayramımızda kimseyi arayıp sormaksızın sadece duvarlarına nerede eski bayramlar temalı göndermeler yaptıkları gibi.
Devletim, milletim, arkadaşlarım,eşim, dostum ve hatta bizatihi kendim. Ne kadar ruhsuzlaşıyoruz, ne kadar da bencilleşiyoruz, nasıl da asosyalleşiyoruz, kimliksiz ve sanal birer varlık oluveriyoruz.
Artık gözlerim doluyor aşkla, sevgiyle, inançla,bir kati hedefle,özgüvenle yumruklarını sıkarak kendine dayatılanı değil, kendi istediğini yaşayanları görünce. Neden hepimiz sadece 'insan' olmuyoruz, neden 'paylaşmayı' bilmiyoruz, neden 'bayramlarımızı' dahi işkence haline getiriyoruz. Biz böyle mi millet olacağız, biz böyle de zorluklarla başa çıkacağız, böyle mi tek yürek olacağız!
Aşağıdaki kareler bugün Aydın merkezde tarafımca çekilmiştir. Ben bugün orada herhangi bir siyasi kaygı, prim meselesi taşımaksızın pusetinde bebeği, sırtında bayrağı, üzerinde milli değerlerimizi barındıran kıyafetiyle kutlamalara katılanları, saygıyla ve sessizce dağılan ve bunu kimse için değil kendi için yapanları takdir ediyorum. Kıyısından köşesinden bir katkım olabildiyse ne ala. Bizi biz yapan Atatürk'ümüz, bayrağımız,inançlarımız, dini milli tüm bayramlarımız, yaşlılarımız, marşlarımız,değerlerimiz, adetlerimiz, törelerimiz. Tüm bunları doyasıya yaşayalım, unutmayalım, unutturmayalım.