şimdi bugün yalnızım ve iş yapmak durumundayım ya , sürekli yazmak geliyor içimden. ya yazmak ya hiç susmadan konuşmak. ikinci seçeneği değerlendirmek adına bir telefon görüşmesi yaptım bir saat önce 45 dakikacık. konuşmanın sonunda çok yoruldum dedim ve kapattım. karşımdaki benden daha stresli olması gereken kardeş kişisi gıkını çıkaramadı ara ara hışkırıklarla ara ara da kahkahalarla bölünen bu tek taraflı sohbete.
şimdi bana ne iyi gelirdi biliyor musun? koca sinema salonu, bir ben, akşama kadar hiç kalkmaksızın ardı ardına üçlemeler dörtlemeler allah ne verdiyse. sonra kendimi kaybetmek ve sonra kendimden vazgeçmek hayali kahramanlar uğruna.
başka da birşey istemem. zira yarın tatil denilen evrene kanat çırpacağım ama henüz valiz hazırlanmamış ve zerre ütü yapılmamıştır.
yarın bayrammış gibi değil hiç. keşke dedem, anneannem yaşıyor olsaydı.
yarın bayrammış gibi değil hiç. keşke 'baba' olmadan çocuk yapma şansım olaydı meryem misali.
yarın bayrammış gibi değil hiç. keşke...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder