sağ baştan

Pazar, Aralık 23, 2012

geceye





zamanı geriye alma şansım olsaydı keşke.
böyle bir şansım yok onun için belli ki yazı ilk cümlede bitti.
ama biliyorsun ben hayal etmeyi çok severim, 'yok'a inanmayı, 'boş' olana çabalamayı.
ya da şey; bilir misin artık?
belki de bilmezsin evet, unutmuşsundur muhtemelen.
bende unutuyorum artık yavaş yavaş.
ezberlediğim doğrular ve yanında gördüğüm her suret böyle olmamı öğütledi çünkü.
bedenime yerleşen bu kimlik artık öyle oturdu ki üstüme, istesem de kalkmıyor.
ben büyüdüm.
istemesem de büyüdüm artık.
biz büyüdük;
ve sen artık ne yazdıklarımda, ne çizdiklerimde varsın.
hayal etmek bile öyle güç ki artık.
herşey aynı masumiyetiyle kalsın ne çok isterdim.
ve evet zamanı geriye alma şansım olsaydı eğer
ne dersen de oradan ayrılmazdım(!)
canımı yakan her şeye rağmen.
yanımı yakan her acıya rağmen...

haklıydın çünkü sevme sebebim kendiliğinden değil sevildiğimi bilmemdendi.
tüm yanlışlara rağmen böylesine sevildiğimi bilmemdendi.
belki hiçbiriydi.
belki de sadece sen ve sakalların...

zaman tükeniyor.
büyüyoruz ve hiçbir şey geri alınmıyor.
ve zamanı geriye alma şansımız yok evet.
tıpkı her ay belki her hafta ertelenen göbek eritme sevdamız gibi rafa kalktı kavuşmalar da.

mevsim kış,
tıpkı çocukluğunun kışlarında olduğu gibi
soba başında beklerken sen
annenin sana aldığı çokoprensler gibi kalbini ısıtan
bir prensesinin olmasını diliyorum ben.

mutlu kal, en az düşlerimde olduğu kadar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...