Bazı insanlar hayatı diğerlerine kolaylaştırmak için gelmiş bu dünyaya diye düşünüyorum kimi zaman. Bu kimi zamanlar çok olmuyor ama olduğunda pek mutlu oluyorum orası ayrı. Mesela bizim güvenlik görevlisi Ayşe. Müdürlüğe bir yaşlı, bir özürlü, bir fakir gelmeyegörsün. O an bir elçi oluverir ama asla birini bile es geçmez. Yani istisnasız hepsine tüm varlığıyla yardım eder, elinden gelenin fazlasına bile koşar. Biraz erkek gibidir Ayşe, kısacık saçları, elinden sigara düşmeyen tavırlarıyla toplum tarafından kimi zaman ‘serseri’ diye bile isimlendirilebilir. Azıcık da öyledir evet ama kimin umrundaki. Sokaktaki her hayvana, yardıma muhtaç her insana, annesini arayan her çocuğa koşan kaç kişi var ki şu hayatta. Bugün yine öğlen arasında döneri kaptığı gibi köşedeki kediye getirmiş, arabaların arkasından geliyor sesi ‘yeseneeee’ dediğim gibi hafiften serserilik vardır ruhunda canımlar cicimler okşamalar falan ona göre değildir pek. Yanına doğru yaklaştıkça bir kediye döner aldığını farkettim ama kedi koklayıp geri çekiliyor. Ağzı yara sanırım dedi. Baktım evet yaraydı, canı acır gibi değildi pek ama yarası büyüktü. Bir araba ayarladık hemen yakında belediyenin yeri vardı araba ve şoför de bulununca gittik hemen. Ağzından çok dişleri problemli ondan yiyemiyor olabilir dediler ve aldılar miniği hemen. Arkamdan bakışlarına dayanamadım ama akşam eve götürsem bizimki kıskançlıktan ölür, iş yerinde bakmak gibi bir lüksüm de yok. Eğilen boynuna çok üzülsem de iyileşeceğini bildiğim için mutlu olarak ayrıldım oradan. Her ne kadar sinirlenip dursam da iş yerinde beni kırmayacak insanların olması ne güzel. Zaten onlar da olmasa!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder