yani şimdi herkes mi uyuyor? tabii ki hayır. peki kimin uyuyup kimin uyumadığı umrumda mı? tabii ki hayır? pencereden gelen sesler içimi ürpertiyor o kadar. ve o sesler bana boşluğu hatırlatıyor. herkes uyusa da, kimin uyuduğunu ya da uyumadığını bilsem de benim engel olamadığım, bizim engel olamadığımız o boşluk. aslında biz belki. belki eksiğimiz, belki fazlamız ama biz işte.
bir su şişesi iki bardak. ben şişeden içiyorum, diğerleri ne diye burada bilmiyorum. hangimiz uyuyor, hangimiz uyanık, hangimiz düş, hangimiz gerçek, hangisi doğru, hangisi yanlış.
evet yanlış. çoğumuzun diğerinin herhangi bir davranışını kendimize uygun bulmadığımızda sığındığımız yalan. aslında belki de hepimiz o yanlışları istiyoruz, belki değil istiyoruz işte bundan onlar yanlış. biz doğru olalım. böylelikle kimse dokunmaz, böylelikle zaman akar. biz doğru olalım ve yola koyulalım. yanlışlar zoru sevenler için biz kolaya konalım. 'canım' diyelim, herkes 'hayatımız' olsun, 'şekerlik' diye çağıralım ve öfke nöbetlerini susturalım. böyle olursa zaman akar, böyle olursa beden çürür. insan kendini asıl böyle acılı ölüme götürür.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder